Yemen’in siyasi arenasında sıçrama yaşayan ve bir numaralı isim haleni gelen Seyyid El-Husi, bulunduğu konuma kişisel serveti ya da medya propagandalarıyla değil, Ensarullah’ın siyasi ve örgütsel alanlarında sergilediği operasyonel uzmanlığı, entelektüel özellikleri ve şahsiyeti ile gelmiştir.
Yemenli Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin El-Husi, 10 yıldan fazla Ensarullah’ı yönettikten sonra hem güçlü ve etkili bir lider hem de Yemen’de bir numaralı isim haline geldi. Aynı şekilde Yemen’in siyasi arenasında da sıçrama yaşayan Seyyid El-Husi, bulunduğu konuma kişisel serveti ya da medya propagandalarıyla değil, Ensarullah’ın siyasi ve örgütsel alanlarında sergilediği operasyonel uzmanlığı, entelektüel özellikleri ve şahsiyeti ile gelmiştir.
Seyyid Abdulmelik El-Husi’nin biyografisi
Ensarullah’ın ruhani lideri Seyyid Hüseyin Bedreddin El-Husi’nin oğlu olan Seyyid Abdulmelik Bedreddin El-Husi, 1979 yılında dünyaya geldi. Annesi, çok sayıda din âliminin yetiştiği Saada bölgesinden ünlü “Al-i el-Acri” kabilesindendir. Husi ailesinin siyasi ve dini faaliyetlerinin tarihi, Yemenli din âlimi olan Şeyh Bedreddin Muhammed El-Husi ve babasının faaliyetlerine dayanır.
Yemen’de Husilerin konuşması, İslami devrimi zaferi üzerinde çok büyük etki sahibidir. Şeyh Bedreddin, Zeydileri dini ve siyasi düşünce yapısını değiştirmeye çağırmıştır. Bu çağrı, Yemen’de Şeyh Bedreddin ile bazı Zeydi din âlimleri arasında ayrılığa sebep olmuş, bunun sonucu olarak 1986 yılında “Gençlik Birliği” kurulmuştur.
Birkaç yıl geçtikten sonra, 1992 yılında Muhammed Bedreddin El-Husi “İmanlı gençler” adlı bir gençlik grubu kurdu. Bu iki hareket zamanla birtakım bakış açısı farklılıklarından dolayı parçalanmış olsa da, bu örgütsel deneyimler Seyyid Abdulmelik için çok önemli kazanımlar sağladı. Bu deneyimi sayesinde, 2006 yılında Ensarullah’ın liderliğini devraldığında Zeydi Şiilerin birliğini korumayı başaran Seyyid Abdulmelik, diğer yandan Suudi Arabistan’ın Yemen’de Husiler ve Şafiler arasında ayrılık yaratmak için giriştiği ideolojik çatışma girişimlerini de başarısız kılmayı başardı.
Ensarullah liderliğinin siyasi ve düşünsel kaynakları
Abdulmelik El-Husi dini eğitiminin çoğunluğunu babasından almıştır. Ancak siyasi ve askeri eğitim ile çete savaşları bakımından, kardeşi Seyyid Hüseyin El-Husi’den de etkilenmiştir. Dini ve akidevi altyapısı erken yaşlarda babasının eğitimi altında gelişti. Evlerindeki küçük bir derslikte Kur’an’ı ezberleyerek hafız olan Seyyid Abdulmelik, aynı yerde okuma yazma öğrendi.
6 ya da 7 yaşlarında aldığı bu hazırlıktan sonra, babası onu daha büyük yaş grubunun sınıfına aldı ve burada hem normal eğitim gördü hem de hadis dersleri aldı.
Babası rahmetli İmam Humeyni’den çok etkilenmişti. Öte yandan Abdulmelik ile de çok ilgileniyordu. Bundan dolayı ona eğitim hayatının başından beri İmam Humeyni’yi ve yolunu öğretti. Daha sonra babasıyla birlikte İran ziyareti sırasında bazı dini ve siyasi merkezlere ziyarette bulunarak tanıştılar.
Seyyid Abdulmelik, yaklaşık 15 yaşından beri kardeşi Hüseyin ile siyasi ve askeri işbirliği yapmayı sürdürüyor. Seyyid Hüseyin Bedreddin, Yemen parlamentosunun eski üyesidir. O zamandan bu yana askeri dehasından dolayı savaş sahasında aktif bir şekilde çalışmaya devam ediyor.
Kritik savaş koşullarında kardeşi Seyyid Hüseyin’e en yakın isim olan Abdulmelik, bu sayede birçok savaş yeteneği ve askeri teknik öğrenmiştir. Böylelikle, babasından öğrendiği akidevi ruhu ile siyasi ve askeri yeteneklerini bir araya getirerek harmanlamıştır.
Ensarullah liderliğindeki başarısının sırları
Seyyid Abdulmelik El-Husi eğitiminin büyük kısmını pratik savaş ve mücadele sahasında almıştır. 15- 16 yaşlarındayken, “Ebu Cibril” takma adıyla gizli hayatına ilk adımını attı. Suudi Arabistan ve Amerikan istihbaratları ve çok sayıda terörist bu dönemde Abdulmelik El-Husi’yi ne kadar arasa da bulamadı. 27 yaşındayken “El-Cezire” televizyon kanalı ilk kez ona ait bir video görüntüsü yayınlayana kadar, kimse Abdulmelik El-Husi hakkında çok fazla şey bilmiyordu.
Bulunduğu yeri sürekli değiştirme yöntemi, video konferans yoluyla toplantı ve derslere katılması ve yakın çevresinde sadece çok güvenilir insanları bulundurması, Lübnan Hizbullah’ı ve Direniş Ekseni’nden aldığı bir metottur.
Öte yandan, İmam Humeyni ve diğer Direniş liderlerinin sade hayatları, Seyyid El-Husi’yi çok etkilemiştir. Öyle ki, kendisinin konfor düzeyi daima Yemen halkının yaşadığı şartlarla aynı düzeyde olmuştur. Yakınlarının anlattığına göre, diğer cephelerde savaşan arkadaşlarından birinin yiyecek ya da su ihtiyacını gideremediğini duyduğunda Seyyid Abdulmelik de ne yemek yiyor ne de su içiyor. İşte bu maneviyat onu Yemenli Şiiler ve destekçileri arasında çok popüler hale getirdi.
Askeri ve siyasi dehasının yanı sıra düzensiz ve orantısız bir savaşı yönetme becerisi ve gizlilik döneminde öğrendiği stratejik sabır sayesinde Seyyid Abdulmelik çatışma sahnesinde hem saldırı hem de savunma açısından işleri Ensarullah’ın lehine dönüştürdü.
Düşmanlarını da şaşkınlığa uğratan bu başarılardan ilki, 2013 yılında “Demac” bölgesinde Suudi Arabistan’ın desteğiyle Selefiler ile Islah Cemaatinin ortak giriştiği saldırıyı başarısızlığa uğratması oldu. Bu saldırı koalisyonun Yemen’in Sada ilini Şiilerin ve Husilerin en öneli merkezi olmasından dolayı ele geçirmek için gerçekleştirdiği çok önemli stratejik saldırılardan biriydi.
Ensarullah’ın başarısında büyük etkisi olan savaş yöntemlerinden bir diğeri de koalisyon güçlerini vurmak için tekrarı olmayan stratejik noktaları seçerek belirlemektir. Geçtiğimiz yıl Basra Körfezi’nde gerginliğin tırmanmasının ardından Seyyid Husi, Suudi Arabistan ve BAE’ye ait 300 noktanın Yemenlilerin füzelerinin menzili altında olduğunu söyleyerek önemli bir tehditte bulunmuştu.
Ensarullah’ın her seferinde yeni mevkileri hedeflemesi, saldırı koalisyonunun tehditleri güvenilir olarak görmesini sağladı. Bu caydırıcılık, ARAMCO petrol tesislerinin Ensarullah tarafından hedeflenmesinin ardından çok daha büyüyerek etkili bir hale geldi.
Bu bağlamda, El-Meyadin televizyon kanalı yayınladığı bir haberde Suudi Arabistan’ın Yemen’e karşı düzenlediği saldırılarının, ARAMCO saldırısından sonra büyük oranda düştüğünü bildirdi. Reuters haber ajansı ise, Suudi Arabistan’ın bu saldırılardan sonra ateşkes istediğini ifade etti.
Ensarullah lideri konuşmalarında defalarca Ensarullah’ın füzelerinin menzilinin aynı zamanda işgal edilmiş İsrail topraklarına ulaştığını belirterek, Ensarullah’ın Siyonist varlığa karşı düşmanlığının Filistin coğrafyasını aştığını açıkladı.
Tıpkı Ensarullah’ın ana sloganını İslam Devrimi’nden alması gibi, bu gibi stratejiler de tamamıyla İran İslam Devrimi’ne dayanmaktadır.