Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun Yemen’e karşı başlattığı savaş sekizinci yılına girerken öngördüğü hiçbir hedefine ulaşamayan Suudi koalisyonu Yemen’de büyük bir yıkıma sebep oldu. 

Lübnan’dan yayın yapan el-Meyadin televizyonuna demeç veren Sanaa hükümeti Sağlık Bakanı Taha Mütevekkil, Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun Mart 2015’ten beri sürdürdüğü saldırılar sebebiyle 47 bin Yemenlinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Kadın ve Çocuk Haklarını Destekleme Örgütü “İntisaf”, Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun saldırılarının en büyük kurbanının çocuklar olduğunu belirterek çeşitli yıllara ilişkin rakamlar açıkladı.

Kadın ve Çocuk Haklarını Destekleme Örgütünü, açıklamasında Suudi koalisyonunun Yemen’e yönelik saldırılarını başlattığı 2015 yılından 2021 yılının Kasım ayına kadar olan dönemde 3825 çocuğun öldüğünü ve 4157 çocuğun da yaralandığını ifade etti.

Raporda, Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun saldırıları sebebiyle 5559 çocuğun da sakat kaldığı belirtildi.

Suudi koalisyonunun saldırıları ve uyguladığı abluka sebebiyle ciddi bir açlık ve beslenme yetersizliği sorununun yaşandığı Yemen’de 3 milyon çocuğun yetersiz beslendiği ve günde 300 çocuğun da beslenme yetersizliği sebebiyle hayatını kaybettiği açıklandı.

Yemenli çocukların eğitim hayatıyla ilgili olarak da çarpıcı veriler açıklayan İntisaf adlı kurum, Suudi koalisyonunun dayattığı savaş sebebiyle 2 milyon Yemenli çocuğun eğitimden geri kaldığını yarım milyon çocuğun da eğitim hayatını bütünüyle terk ettiğini bildirdi.

Suudi koalisyonunun gizlenemeyen katliamları Yemen savaşı sekizinci yılına girerken Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon, sahip olduğu geniş çaplı siyasi ve askeri desteğe ve medya gücüne rağmen savaşın başında açıkladığı hiçbir hedefine ulaşamadı.

Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon, 24 Mart 2015’te “Husiler, Yemen’de darbe yaptı ve İran Yemen’i işgal ediyor” gerekçesiyle Yemen’e “Kararlılık Fırtınası” adlı bir operasyon başlattığını açıklamıştı. Yemen savaşının hedeflerini “başkent Sanaa’yı Husi işgalinden kurtarmak” istifa ettirdiği eski Cumhurbaşkanı Mansur Hadi’yi yeniden cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmak olarak açıklayan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri aradan geçen 7 yıla rağmen sadece Marib’in bir bölümünü ve güneydeki bazı illeri kontrol altına alabildi.

Uygulanan uluslararası ablukaya ve Suudi koalisyonunun bariz hava üstünlüğüne rağmen başta başkent Sanaa olmak üzere nüfus yoğunluğunun fazla olduğu en önemli iller Sanaa hükümetinin kontrolünde bulunurken başta stratejöik öneme sahip olan Marib olmak üzere savaş cephelerinde de Sanaa hükümetine bağlı Yemen ordusunun açık bir ilerleyişi söz konusu.

Savaş cephelerinde ağır yenilgiler alan Suudi koalisyonunu, sivil yerleşim merkezlerine yönelik hava saldırılarıyla Sanaa hükümetine geri adım attırmaya çalışırken hem Arap hem de Batı medyasından gördüğü olağanüstü desteğe rağmen bazı büyük katliamları gizlemeyi başaramadı.

Batı ve Arap medyasının karartmaya çalışmasına rağmen Suudi koalisyonunun gizlenemeyen bazı sivil katliamları şöyle: 20 Nisan 2015’te başkent Sanaa’daki Attan mahallesi, Amerikan yapımı Suudi uçakları tarafından zayıflatılmış uranyum içeren bombalarla boöbalandı.

Saldırıda 84 kişi hayatını kaybetti 364 kişi de yaralandı. Suudi koalisyonu uçakları 10 Ocak 2017’de başkant Sanaa’nın kuzeydoğusundaki el-Felah mahallesindeki bir ilkokulu bombaladı.

Suudi koalisyonuna bağlı savaş uçakları 22 Nisan 2018’de Yahya Cafer adlı bir Yemenlinin düğün töreninin yapıldığı evi bombaladı, saldırıda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 30’dan fazla kişi öldü.

Suudi koalisyonu uçakları, 9 Ağustos 2018’de Yemen’in kuzeyindeki Sada ilinde kalabalık bir Pazar yeri olan Dahyan semtinde bir okul servisini bombaladı; saldırıda 120’den fazla çocuk öldü veya yaralandı.