Dünya’nın 80-100 ülkesinden gelen kişilerin sözde Devrim ve Cihad yalanlarıyla savaştığı Suriye toprakları hakkında ilginç bir gerçek daha ortaya çıktı. En son olarak kendileri zulüm altında olan Uygur Müslümanlarının da kandırılarak Suriye’ye savaşa geldiği ortaya çıktı.
Ancak Çin Rejiminin büyük baskısı altında olan ve seyahatleri ciddi şekilde ülke içinde bile kısıtlandırılan bu kişilerin nasıl hava yolu ile elini kolunu sallayarak Çin’den Türkiye’ye geldiği ve Türkiye’de nasıl bu kadar kolay hareket edip Suriye’ye geçtiği açıklanamayan bir durum olarak ortada kaldı. Zira böyle bir eylem her yönüyle baskı altında olan Uygur Müslümanları için ancak Türkiye-Çin makamlarının ortak çalışması ile yürütülebilirdi.
Zaten yıllardır Suriye’deki çatışma bölgelerine savaşçı götürülmesini organize eden insan kaçakçılarının son zamanlarda Doğu Türkistan’dan gelen Uygur Türkleri’ni de kandırıp çatışma bölgelerine götürmeye çalıştığı ortaya çıkarıldı. Organizatörlerin, Suriye’ye götürmeye çalıştığı 400’e yakın Uygur Türkü’nün yakalandığı belirtilirken şu ana kadar ne kadarının Suriye’ye geçtiği, Suriye’de savaşan 10 binlerce kişiden anlaşılmaktadır.
Suriye’deki çatışma bölgelerine savaşçı götüren insan kaçakçılarının, geçen yılın sonundan itibaren Çin’deki Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Türk Müslümanların, güney kentlerinin sınırlarını yasadışı biçimde kullanılarak Suriye geçirip özellikle IŞİD saflarında savaşmalarını sağladıkları anlaşıldı.
Doğu Türkistan’dan havayoluyla önce İstanbul’a getirtilen Uygurların, daha sonra Suriye’ye geçirilme organizasyonu sırasında karayolunu kullandığı tespit edildi. Suriye’ye geçemeden güvenlik birimlerince yakalanan Uygurlardan bazılarında Türklere ait pasaportlar bulunduğu, bazı Uygurların ise pasaportlarını Türkiye’de kaybettikleri yönünde ifadeler verdikleri öğrenildi.