Tel-Aviv Üniversitesi Milli Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü analisti İran ve İsmail Kaani hakkında çarpıcı bir makale yayınladı.
Tel Aviv Üniversitesi Milli Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü analisti Raz Zamit’in İran İslam Cumhuriyeti ve bölgedeki artan gücü hakkında kaleme aldığı yazıyı dikkatinize sunuyoruz:
‘Ayda bir kere İran’ın bölgedeki nüfuzunu kaybetmeye başladığı söylenir. Buna delil olarak da yaptırımlar nedeniyle İran’ın askeri gücünü kaybettiği, İsrail ordusunun Suriye’de İran’ın askeri gücünü etkisizleştirdiği, Irak ve Lübnan’da İran aleyhinde gösteriler olduğu, Süleymani’ye suikast düzenlendiği, İran’da karışıklık çıktığı ve son olarak da Koronavirüsün İran’ı zayıflattığı öne sürülür. Fakat İran her seferinde yaptırımlar ve zaaflarına rağmen krizleri yönetebildiğini, tehditleri fırsata dönüştürdüğünü ve sadece İslam Cumhuriyetini değil bölgedeki nüfuzunu da koruduğunu ispat eder.
Peki neden? Çünkü bu bölgesel nüfuz onlar için çok önemlidir. Nasıl hareket etmeleri gerektiğini bilmektedirler. Bölgesel oyuncular ise ne yapacaklarını bilmemektedir. İranlılar değişen durumlarda nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğini çok iyi bilmektedir. Çünkü onlar çok sabırlı ve kararlıdırlar.
Hiç şüphesiz İran hem içeride ve hem de dışarıda çok büyük sorunlarla karşı karşıyadır. Fakat İran’daki nizam yıkılma aşamasında değildir. İran ekonomisi de iflas etmemektedir. İran’ın bölgedeki nüfuzu da zayıflamamıştır. Irak’ta hükümeti kurmakla görevlendirilen Mustafa El Kazımi, İranlıların başbakan olarak görmek istediği bir seçenek değildir.
Fakat onlar Ez Zurfi ile El Kazımi arasında bir tercih yapmak zorunda kalırlarsa, Irak’taki tüm siyasi güçlerini İran’ın bu ülkedeki menfaatlerine zarar verecek şahıs aleyhine harekete geçirirler. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani geçen ay Irak’a geldi ve El Kazımi ile görüştü.
Ayrıca Kudüs Gücünün yeni komutanı General İsmail Kaani de geçen hafta Irak’taydı. Kasım Süleymani’nin yerini dolduramayacağı iddia edilen İsmail Kaani, Irak’ta birçok önemli işi organize etti ve gitti. Kaani, Süleymani’nin yerini doldurmaya en layık kişi olduğunu ispat etti.’