Şehadet kültürünün önemine dikkat çeken İran İslam İnkılabı Rehberi Seyyid Ali Hamaney konuşmasında şu beyanatlara yer verdi:
“Eğer ki bir toplumda şehadet konusu ve şehitlerin anısı her zaman büyük bir gerçek ve hakikat olarak ele alınır ise, artık mağlubiyetin hiçbir anlamı olmayacak ve toplum, hiçbir korku ve üzüntü yaşamadan gelişim yolunda ilerleyecektir.”
“Günümüzde dünyadaki sömürgeci güçlerin birçok araç ile dünyadaki mazlum ülkelere daha fazla baskı kurabilmelerine rağmen, bu hareketin tam karşısında ilahi ve ahlaki değerlere dayalı İslam Devrimi düşüncesi, tüm sömürü dünyasının karşısında durmuştur.”
“Bazı kesimler İran-Irak savaşı döneminde, üniversite öğrencilerinin Kutsal Savunma cephelerine katılmaları ile üniversitelerin boşalacağı ve ülkenin bilim alanındaki gelişiminde sorunlar yaşanacağını düşünüyorlardı. Ama artık Allah yolunda cihad etmek ve şehadetin çok daha fazla berekete sahip olduğu ve tam da o çabalar ve cihadların ülkemizin bu denli büyük bilimsel başarılara ulaşması ve diğer alanlardan bile öne geçmesini sağladığını görüyoruz.”
“Şehadet kültürü, tüm insanlık ve halkı için uzun vadeli hedefler için kendi canından geçmek anlamındadır. Bu kültür, tam olarak batı dünyasının herşeyi kişisel ve maddi açıdan değerlendiren bireycilik kültürünün karşısındadır. Fedakarlık ve şehadet kültürünün yaygınlaştığı ve tanındığı bir toplum, hiçbir zaman duraklama veya gerileme yaşamayacaktır ve her zaman gelişmeye devam edecektir.”