Ruhani, Doğu Azerbaycan Eyaleti’nin İdari Kurulu Toplantısında yaptığı konuşmada, İran ile Birleşmiş Milletler’in (BM) daimi 5 üyesi ile Almanya’dan oluşan “5+1 grubu” arasında yürütülen nükleer müzakerelere ilişkin, “Hükümet, dini liderin görüş ve önerilerine itaat etmekle yükümlüdür. Herhangi birine ülkenin bilimsel ve askeri sırlarına erişim izni veren hiçbir anlaşmayı imzalamayız” dedi.
İran halkına gelecekte nükleer müzakerelere ve muhtemel anlaşmaya dönüp baktıklarında gurur duyacakları sözünü veren Ruhani, “Rejimin ilke ve kırmızı çizgilerini göz önünde bulundurmalıyız. Müzakereleri de bu çizgiler çerçevesinde yürütüyoruz. Uranyum zenginleştirmenin devam etmesi gibi konular bu çizgilerden bazılarıdır. Uranyum zenginleştirmeye devam etmek istemeseydik bu dosya tıpkı Güney Kore’nin nükleer faaliyet dosyası gibi üç ayda kapanırdı” dedi.
“Uranyum zenginleştirme teknolojisi alanında araştırma ve geliştirmeyi sürdürmek istiyoruz, bu bizim kırmızı çizgimizdir” diyen Ruhani, nükleer müzakere heyetinin, rejimin kırmızı çizgilerine iyi derecede vakıf olduğunu belirterek, “Allah’ın yardımı, halkın ve dini liderimizin destekleri ile nükleer müzakere alanındaki tüm zorlu dönemeçleri geçeceğiz” diye konuştu.
Ruhani, nükleer müzakereler çerçevesinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı denetçilerinin haber vermeden İran’da denetim yapmasına imkan tanıyan NPT Ek Protokolün yeniden kabul edilip edilmeyeceği ile ilgili, “Ek protokolün uygulama yönetimi bize ait olacak ve kırmızı çizgilerimize saygı gösterecektir. Bugün bu protokolü imzalayan 124 ülke var çünkü bu protokoller uluslararası düzenlemeleri kapsıyor. Uluslararası alanda bu tür protokoller bizi ilgilendirmez diyemezsiniz. Havacılık ya da bankacılık alanlarındaki uluslararası düzenlemeleri hiçe sayamazsınız.
Bu yolu seçerseniz, ne dışarıdan İran’a uçuş gerçekleştirir, ne de İran uçaklarının yabancı ülke topraklarına inişine izin verilir. Hiçbir ülke parasal işlemler ve bankacılıkta da hiçbir ülke sizinle işbirliği yapmaz. Uluslararası düzenlemeleri kabul eden tüm ülkeler, akıllı kararlar alarak kendi ülkelerinin menfaatlerini korumayı hedefler. Bu düzenlemelerin tümü, belli çerçeveler ölçüsünde kabul edilir, şüphesiz kimse ülke güvenliğini tehlikeye atmak istemez. Önemli olan ülkemizin askeri sırlarını koruyarak, UAEA denetçilerinin erişimlerinin protokoller çerçevesinde yönetilmesine dikkat edilmesidir.”