Suudilerin kurmak istediği İslam Ordusu adlı ittifaka en sert tepkiyi İran, Irak ve Lübnan vermişti. Sözde ‘İslam Ordusu’ adı altında kurulan Suudilerin bu ittifakına bir tepki de Pakistan’dan geldi.

Şehidi’ye göre Riyad’ın öncülüğündeki askeri birliğin kuruluş amacı zannedildiği gibi terörizme karşı durmaktan ziyade, Amerika ve Siyonist işgalci rejim İsrail’in hedeflerine yardım ve destek.

Perde arkasında gizli unsurların olduğunu belirten Emin Şehidi, bu askeri koalisyonun son üç yıl içerisinde binlerce Müslümanı öldürmesine ek olarak ekonomik ve sosyal bakımdan da İslam dünyasını zarara uğrattığını açıkladı.

Arabistan ve Amerika’nın mali yardımları sayesinde tekfirci terörün bölgede ayakta durduğunu belirten Şehidi, “Arabistan öncülüğündeki bu askeri koalisyonun Müslüman ülkelere hiçbir faydası olmayacak ve tam aksine İslam ülkelerinin iç ve dış çıkarlarına çok zarar verecek.” ifadesini kullandı.

Suudi rejim ve işgalci İsrail’in yakın ilişkilerinin tüm ülkeler tarafından bilindiğini söyleyen parti lideri Şehidi, “Riyad tarafından kurulan askeri koalisyonun uluslararası medyada Amerika açısından olumlu bir hareket olarak lanse edilmesi, İslam dünyasına açık bir işarettir” dedi.

Pakistan yöneticilerine eleştirilerde bulunarak, 200 milyon vatandaşın onurunu kendi çıkarları doğrultusunda harcadıklarını dile getiren Şehidi, kurulan askeri koalisyonun Pakistan dahil olmak üzere hiçbir katılımcı ülkeye yarar sağlamayacağının altını çizdi ve “Sözde terörizmi ortadan kaldırmak için birleştiler, ancak IŞİD, El-Nusra, El-Kadie ve Boko Haram gibi terör örgütlerinin lekelerini İslam dünyasından atamayacaklar” şeklinde konuştu.

Daha önce Pakistan’da yayınlanan Dawn News gazetesi, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in 34 ülkenin katılımıyla kurulan askeri koalisyonun ilk oturumuna katılmak üzere Suudi Arabistan’a gittiği haberini vermişti.

Independent gazetesinin tecrübeli Ortadoğu analisti Robert Fisk ittifak için, “Dünyanın en genç savunma bakanı ve boşluklarla dolu bir koalisyon” başlıklı bir yazı kaleme almıştı.

“Şimdi dünyanın en genç savunma bakanı 34 ülkelik yeni bir koalisyonu duyuruyor. Ancak garip bir şekilde dünyanın en büyük Müslüman nüfusunu barındıran Endonezya listede yok. Yoksa Suudi Arabistan’da idamını bekleyen 30’dan fazla kadının alınan kararda bir etkisi olmuş olabilir mi?” diyen Fisk yazısında şöyle diyordu “Kurulan bu koalisyon hakkında sorulması gereken bir dizi soru var: ‘Terör hastalığıyla mücadele’ derken tam olarak kim kastediliyor? Vahabi Suudi devletinin temellerini oluşturan doktirini savunan IŞİD mi, Katar’ın desteklediği Nusra Cephesi mi? Yemen Cumhurbaşkanı’nın terörist ilan ettiği Husiler mi? Ayrıca bu koalisyonun İran’la nasıl bir diyaloğu olacak? Bu koalisyonun finansmanını kim, nasıl yapacak? ve en önemlisi neden Sünni koalisyonu kuruluyor da bir İslam koalisyonu yaratılamıyor?”