Şeyh Hammud’un hutbesinde şu ifadeler yer aldı: Nasıl oldu da İran’ın Suriye ve Irak’a müdahalesi işgal olarak tanımlanırken, Suud’un Yemen müdahalesi demokrasinin zaferi oldu? Yemen’de çoğunluğu oluşturan Husilerin mücadelesi isyan olarak tanımlanırken neden Suriye’deki dış destekli silahlı güçler devrimci oldular?

“Arapları bir gün bile hızlı bir şekilde bir araya gelmiş, bunca savaş uçağını ve türlü silahlarını seferber etmiş, ortak bir tavır belirlemiş ve bunu tüm dünyaya ilan etmiş bir halde görmemiştik. Bunu başardılar. Ancak ne için ve nasıl başardılar?”

“İsrail’in Lübnan’a düzenlediği saldırılarda aynı koordinasyonu görebildik mi? Ya da Gazze’ye yapılan saldırıların herhangi birinde? Arapların Gazze’deki ablukayı sona erdirmek veya Aksa’yı hedef alan, Kudüs’ün Yahudileştirilmesini amaçlayan komplolara karşı koymak için harekete geçtiğini görebildik mi?”

“Amerika’dan başka hiçbir gücün emriyle hareket etmez oldular. Yalnızca İsrail’in menfaatlerine çalışır oldular. Uçakları İsrail’in güvenliği tehlikeye girdiği için harekete geçti. İran 36 senedir Filistin davasının yanında olduğunu ortaya koydu. Hatta İmam Humeyni daha öncesinde, 1967 yılında tüm humus ve zekâtların Filistin direnişine aktarılmasını talep etmişti.”