Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim Safiyuddin Güney Lübnan’ın kurtuluşunun yirminci yıldönümünü münasebetiyle Lübnan’ın el-Ahd haber sitesine röportaj verdi.
Seyyid Haşim Safiyuddin şu ifadelerde bulundu: ‘2000 yılındaki zaferin üzerinden 20 yıl geçmesinin ardından, şehitlerin, savaşçıların ve esirlerin öz verileri ve Lübnan halkının fedakarlıkları olmasaydı, bu zafer ve bu onurun elde edilemeyeceğini her zaman hatırlamalıyız.
Bugün, Allah’a olan inancımızı ve güvenimizi her zamankinden daha fazla güçlendirmemiz ve dini ve kültürel kimliğimize bağlı kalmamız ve bu yolda devam etmemiz gerekiyor, çünkü gelecekte bir önceki zaferden daha büyük bir zafer elde edeceğiz.
2000 yılındaki savaştaki zafer, tarihi ve çok büyük bir zafer olsa da eğer direnişte istikrar gösterilirse, 2000 yılındaki zaferden daha fazla zafer kazanılacaktır.
2000 yılındaki zaferin mesajı, direniş yolunda istikrardır.’
Safiyuddin konuşmanın başka bir bölümünde 2006 yılındaki 33 günlük savaşta kazanılan deneyimleri hatırlattı ve şunları söyledi: ‘Direniş, 2006 yılındaki savaştan bu yana daha önce hiç olmadığı kadar çok kabiliyet ve deneyim kazandı ve şimdi, Siyonist düşmanla savaşın doğasını geçmişten daha iyi biliyor.
2006 yılında İsrail’in Örümcek Ağından daha zayıf olduğunu kanıtladık ve gelecekteki herhangi bir savaşta, düşman için daha acı verici hedefleri hedef almaya çalışmalıyız.
İsrail şimdi sadece iç cephede hazırdır, oysa biz buna tamamen hazırız ve bizim hazırlığımız iman ve maneviyata dayanmaktadır.
Hissettiğimiz şey, uluslara güvenebileceğimizdir ve biz bugün ulusların gücüne güveniyoruz.’
Seyyid Haşim Safiyuddin röportajının devamında Kudüs’ün kurtuluşu ile ilgili olarak şu ifadelerde bulundu: ‘Bizim, Kudüs’ün kurtarılması olan gerçek bir hedefe ulaşılacağına dair hakiki bir umudumuz var ve Siyonist düşmanın art arda darbe alacağını ve bir gün onların yorulacağını ve direnişle mücadele güçlerinin kalmadığını açıklayacaklarına inanıyoruz.
Büyük komutanlar tarafından büyük zaferler elde edildi. 2000 yılında Lübnan’ın kurtuluşu ve 2006’daki zafer bu konunun örnekleridir. Şehit Hacı Kasım Süleymani ve İmad Muğniye, 2000 ve 2006 yıllarındaki zaferlerin yaratıcılarıdır. Kasım Süleymani komutasındaki Kudüs Gücü’nün direnişe verdiği yardım, 2000 ve 2006 yıllarındaki zaferlerin gerçekleşmesi üzerinde büyük bir etki yarattı. 2000 yılında Hacı İmad Muğniye İslami Direniş Operasyonlarının saha ve pratik komutanıydı. Bu iki şehidi hatırlayıp, anmadan, 2000 yılındaki tarihi zafer hakkında düşünemeyiz.’
Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı, Direniş Eksenine karşı askeri ve ekonomik savaş olasılığı hakkında şunları söyledi: ‘Siyonist düşman her zaman askeri araçlar kullanıyor ve ABD’nin yardımıyla siyasi, ekonomik ve medya araçlarını da kullanıyor. İsrail tek başına finansal ve ekonomik açıdan direniş eksenini engelleyemez ve bu ABD’nin işidir. Bugün İsrail’in askeri tehditten vazgeçtiğini söyleyemeyiz, bu tehdit hala aynı şekilde devam ediyor.’
Seyyid Haşim Safiyuddin, ABD’nin tüm direniş eksenine karşı ekonomik kuşatması hakkında şu ifadelerde bulundu: Bu kuşatma, her geçen gün büyüyen ve eskisinden daha güçlü hale gelen direniş ekseni karşısında onların yetersizliklerinin bir sonucudur. ABD’nin direnişe karşı uyguladığı yaptırımları, onların bu eksenle mücadelede kullandıkları son silahlarıdır, çünkü bütün seçenekleri bitmiştir.
Direniş, Siyonist düşmana karşı sabit ve kararlıdır ve bu düşman karşısında direniş ilkeleri değişmeyecektir. Bazı kimseler, zaman ilerledikçe bunun yorgunluğa, geri çekilmeye veya Siyonist düşmana karşı mücadeleyi yeniden düşünmemize yol açacağını düşünüyorlarsa, çok yanılıyorlar.
İsrail ve ABD, kuvvet dilinden başka bir şeyden anlamıyor ve eğer güçlü olursak, bu düşmanlarla mücadele edebilir, hedeflerimize ulaşabilir ve haklarımızı gerçekleştirebiliriz.’