Rayu-l Yavm gazetesinin haberine göre, İsrailli uzmanlar, araştırma merkezleri ve güvenlik servisleri Lübnan Hizbullah’ı Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın şahsiyetini araştırmaya dönük çalışmalarını hala sürdürüyorlar.
Örneğin İsrail Üniversitelerinin sosyoloji üstatları Profesör Yohanan Eshel ve Dr. Haroal Kimche, İsraillilerin –ikinci Lübnan savaşından önce ve sonrasında –Nasrallah’a bakışı konusunda yaptıkları bir araştırmada, çoğu kişisel özellikler ve imtiyazlar bakımından Hizbullah Genel Sekreterinin İsrail Başbakanına üstünlük sağladığını belirttiler.
İsrail’in kanal 7 televizyonu, internet haber sayfasında, Seyyid Hasan Nasrallah’ın kişisel üstünlüğüne değinerek şu ifadelere yer verdi: Bu imtiyazların, ayrıcalıkların başında onun önderlik gücü geliyor; söz konusu araştırmaya (ikinci savaştan önce) katılanların % 76’sı Nasrallah’ın rehberlik kabiliyetinin olduğunu söylerken ikinci savaştan sonra Seyyid Hasan Nasrallah’ın önderlik kabiliyetine inanan İsraillilerin sayısı % 80’ne ulaşmıştır.
İsraillilerin Seyyid Hasan Nasrallah’ın şahsiyetinde hissetikleri en büyük tehlike, onun Hizbullah’ın kabiliyetlerinin genişletilmesi ve iki taraf arasında askeri çatışmaların yaşandığı sırada İsraillere yönelik psikolojik savaş yürütmesi konusunda sahip olduğu kapsamlı deneyimidir. Savaş sırasında bu konunun İsraillerin halet-i ruhiyesi üzerinde önemli bir etkisi bulunur ve Siyonist rejimin umumi mahfilleri, siyasi ve askeri liderleri arasında özgüvensizlik icat etmektedir.
Korsan İsrail kara kuvvetleri komutanlarından general Gay Tzur, İbranice haber sitesi “Walla” ile röportajında, Hizbullah’ın askeri kabiliyetlerini ele alırken, Hasan Nasrallah’ın Hizbullah’ı dünyada en güçlü grup düzeyine taşıdığını vurguladı.
Tel Aviv’deki bir güvenlik kurumuna bağlı Walla haber sitesinin yazdığına göre, “Aman” askeri istihbarat kurumundaki bazı kaynaklar, Hasan Nasrallah’ın İslam ve güvenlik nazariyeleri dışında ekonomi, dünya pazarı gibi konularda da geniş bilgi birikimine sahip olduğunu ve bununda Hizbullah’ın dünyada özelliklede Afrika ve Güney Amerika’da faaliyetlerini genişletmesine yardım ettiğini itiraf ettiler.