Suriye’nin kuzeyindeki Şeddadi’yi kontrol altına alan YPG güçlerinin elindeki Türk asıllı IŞİD üyesi, örgütün Türkiye ile ilişkilerini anlattı.
Türk asıllı esir, çoğu Tekfirci militanın Türkiye üzerinden Suriye’ye geçerek IŞİD’e katıldığını, sınırda çok sayıda Türk askeri bulunmasına rağmen hiçbir engellemeyle karşılaşmadıklarını söyledi.
Türkiye’nin IŞİD’i kendi çıkarları için kullandığını söyleyen IŞİD’li esir, “YPG, Türkiye ve IŞİD’in ortak düşmanı” dedi.
Türk uyruklu esir, çoğu Tekfircinin Türkiye üzerinden IŞİD’e geldiğini doğruladı. Sözlerine göre, Türk makamları ve sınırdaki askerler onlara engel olmuyor.
Şeddadi’nin IŞİD’den temizlenmesinin ardından YPG’nin eline geçen aralarında Libya, Tunus, Bahreyn, Kazakistan vatandaşlarına ait pasaportların hemen hepsinde Türkiye’ye geliş damgası bulunuyor. Bölgeye gelirken pasaportlarını IŞİD’e teslim eden militanların ölmüş olduğu tahmin ediliyor.
YPG’nin ele geçirdiği IŞİD militanına ait bir USB aracından elde edilen belgeler arasında ise militanların İstanbul’da çektirdikleri fotoğraflar görülüyor. Belgelerde ayrıca militanların adları, meslekleri, aile durumu gibi bilgiler bulunuyor.
IŞİD MilitanlarI İstanbul’da sivil kıyafetlerle görülüyor
Cihatçılar daha sonra IŞİD üniformasıyla görülüyorMilitanlar, teslim ettikleri pasaport karşılığında ajitasyon kitapçığı alıyor. Örneğin, RT muhabirleri, militanların ‘ofisinde’, “Esad’ın suç rejimine karşı ideal mücadele dersleri” adlı bir kitap buldu. Künyesinde İstanbul’da basıldığı belirtilen kitabın yayınevinin Facebook hesabı da var.
“Esad’ın suç rejimine karşı ideal mücadele dersleri” adlı kitap.
İstanbul’da basılan (telefon numarası, facebook hesabı ve adres görünüyor) kitap IŞİD militanlarının Şeddadi’de son ana kadar savunduğu bir hastanede bulundu.
SURİYE’DEN TÜRKİYE’YE PETROL SATIŞI
YPG’nin elindeki esir Türk militan, IŞİD’in ürettiği petrolü Türkiye’ye sattığını ve Türk yönetiminin bu durumdan haberinin olmamasının imkansız olduğunu söyledi.
IŞİD’li esir, “Petrol ticareti yapıldığını iyi biliyorum. Ayrıca IŞİD’e gıda ve diğer gerekli ürün yardımları da yapılıyor. IŞİD’e karşı ambargo uygulandığı için gıda ürünlerini bulmaları kolay değil. Para, silah ve mühimmat yardımı da yapıyorlar. Tüm bunlar açık şekilde yapılıyor” dedi.
IŞİD’in kontrolündeki petrol üretiminin büyük çapta ve profesyonelce yapıldığını ele geçirilen belgeler de kanıtlıyor.
Aralarında, “İslam Devleti Doğal Kaynaklar Bakanlığı Petrol ve Gaz Dairesi” formlarına eklenen Ocak ayı bordroları yer alıyor. Bordrolarda, petrol tankerlerinin sürücülere ayrılan petrol hacimlerine ilişkin bilgiler bulunuyor.
Rijura kuyusundan ham petrolün satışına ilişkin bordro. Ton fiyatı 70 dolar, toplamda 19,18 ton, toplam tutar 1.342,60 dolar. 23 Ocak 2016.
Bu bordrolara bakılırsa petrol, varil başına 12 ilâ 26 dolardan satılıyor. Petrol, Kabiba, Recura, Makhul ve El-Heyr yataklarında tankerlere dolduruluyor. Örneğin, Kabiba petrol sahasında, 23 Ocak tarihinde varili 13 dolardan 383 varil, yani bir günde yaklaşık 5 bin dolarlık petrol satılmış.
Kabiba sahasında 215 numaralı kuyudaki ham petrolün variller içinde satışına ilişkin bordro. Varil fiyatı 13 dolar, 383 varil üretildi, toplamda 4.979,00 dolar. 23 Ocak 2016.
Bir diğer belge, IŞİD Petrol ve Gaz Dairesi’nin Al-Baraka bölgesinde bulunan departmana iki mühendisin işe alınmasına ilişkin mektup. Mektupta, çalışanların görevleri ayrıntılı biçimde anlatılıyor.
Mühendislere, hava saldırılarında hasar alanlar dahil devreden çıkan yatakların tamiri ve yeni petrol boru hatlarının döşenmesi görevi verilmiş. Belgelerden bu bölge departmanında 17 kişinin çalıştığı anlaşılıyor.
Ele geçirilen belgeler temelinde bir belgesel hazırladığını açıklayan RT ekibi, belgeselin 1 ay sonra hazır olacağını söyledi.