Tebrizli aktivist ve gazeteci Hamed Hamedi, bu ziyaretten sonra Ankara’da yaptığı konuşmada “Son 35 yılda emperyalizm destekli grupların eylemlerinden dolayı 17 bin kişiyi teröre kurban vermiş bir ülkenin vatandaşları olarak terörün nasıl bir bela olduğunu çok iyi biliyoruz.” dedi.

Hamedi; “Teröre karşı birlikteliğimiz olmazsa hepimiz bu kara olayların etkisinde olacağız ve bölge daha yoğun bir şekilde huzursuz duruma mahkum olacaktır.” söyledi.

Karabağ’ın işgalinin zamanla hallolmayacağına vurgu yapan Hamedi; “Karabağ meselesi zamanla çözülmeyecek, aksine İslam dünyasında olan şu yara daha derinleşecek. Biz Karabağ’ın ikinci Kudüs olup işgal altında kalmasına izin veremeyiz.” dedi.

Hocalı Soykırımı konusunda bir belgesel yapmakta olduğu haberini duyuran Mohsen Haadi de “Araştırmalarım kapsamında Karabağ savaşı döneminde, Karabağ’da savaşmış İranlılar ile  tanıştım. Onlar, o dönemde canlarını Müslümanlar toprağı olan Karabağ’ın kurtulması için esirgemedikleri gibi şimdi de aynı işleri yapmaya hazır olduklarını bildirdiler.” dedi.

Mohsen Hadi, İran ile Azerbaycan halklarının dostluğunun artması için Karabağ savaşında İran’ın yaptığı  askeri ve insani yardımlarına açıklık getirip o yardımları gizli dosya halinden çıkarılmasının zorunlu olduğunun altını çizerek; “İki ülke arasına fitne sokmak isteyenlerin karşısında bu yardımların gerçekliklerinin aydınlanması en büyük cevap olacaktır.” şeklinde açıkladı.

Ruhullah Mutefekkir Azad, Tebriz Üniversitesi’nin hocası ve eğitim üyesi Ankarada yaptığı konuşmada; “Terör nerde olursa olsun lanetlenmiş bir meseledir. Türkiye halkının teröre ve terörü üreten durumlara karşı duyarlı olmasını buraya kadar yaşanan olaylar göstermiştir.” dedi.