İran İstihbarat Bakanı Hüccetülislam Mahmud Alevi, İran’ın etnik, Şia ve Sünni şahsiyetlerinin bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada “DAEŞ’in faaliyeti Fesat Fil Arz’ın (yer yüzünden fesat çıkarma) apaçık örneğidir ve insanları öldürdüğü için bu örgüte parti veya etnik diyemeyiz” diye ifade etti.
Düşmanın istihbarat kurumlarının müslümanlar ülkeleri çatışmaya sürüklediğinin altını çizen Alevi, böylece bu istihbarat örgütlerinin daha önce yok olmaya yüz tutmuş Siyonist rejimin güvenliğini sağladıklarını dile getirdi.
Düşmanın bundan önce Siyonist rejimi donatarak askeri açıdan bu rejimi güçlendirmek istediğini kaydeden Alevi “Ancak bu rejimin 33 Günlük Savaş ve 22 Günlük Gazze Savaşı gibi savaşlarda yenildiğinden dolayı, düşmanın sert savaş yaklaşımı yumuşak savaş stratejisine dönüştü” diye vurguladı.
Yumuşak savaşta istihbarat örgütlerinin İslam ükeleri arasına nifak sokarak müslümanları karşı karşıya getirmeye çalıştıklarını belirten Alevi “Öte yandan da onlar bir bedel ödemeden müslümanların kanı akıtılıyor ve Siyonist İsrail için güvenlik kuşağı oluşturuluyor” açıklamasında bulundu.
İran’ın etnik ve mezhep ayırmaksızın müslümanların başı derde girdiği takdirde onların yardımına koşnutuğuna işaret eden Alevi, bunun nedeninin ise İran İslam Cumhuriyeti devleti nezdinde hiçbir etnik ve mezhep farkı olmadığını söyledi.
Düşmanın ihtilaf çıkarmak için elinden geleni yaptığını aktaran Alevi “Ancak alimler her daim uyanıktır ve halka anlaşmazlıklardan kaçınmak için yol gösteriyorlar” diye konuştu.
İran’daki güvenlik yaklaşımının halkçı bir güvenlik olduğunun da altını çizen Alevi “Birlik ve beraberliğin korunmasının yanı sıra güvenliğin korunması için de çalışmalıyız. Düşman ordu ve sert savaş ile İslam’a darbe endiremediği için istihbarat örgütlerini kullanarak, müslüman ülkelerin arasını bozmayı ve onları yenmeyi planlıyor” diye ekledi.