Hamas hareketinin üst düzey isimlerinden olan Mahmud ez-Zahar, İran’ın Mehr Haber Ajansı’na verdiği röportajda Arap Birliği’nin Hizbullah’ı terör örgütü ilan etmesinin laftan ibaret olduğunu vurgulayarak; Filistin genelinde devam eden Kudüs intifadasına ve hareketin diğer devletler ve yapılarla olan ilişkilerine dair bazı konulara açıklık getirdi.
Lübnan Hizbullah’ının Arap Birliği ve Körfez İşbirliği Konseyi tarafından terör örgütü ilan edilmesinin çok fazla bir anlamı olmadığını belirten Mahmud ez-Zahar, meselenin laftan ibaret olduğuna vurgu yaptı.
Hamas’ın da bazı devletler tarafından içişlerine karışılmamasına rağmen terörle suçlandığını belirten Zahar, direniş gruplarıyla iyi ilişkiler kuran herkesin terörle suçlandığını belirtti.
Öte yandan Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin sorulan soruya Mahmud ez-Zahar, “Biz Suriye’nin sadece İsrail işgali karşısında güçlü bir pozisyonda olmasını istiyoruz. Böylece Suriye, işgal altındaki Golan topraklarını özgürleştirebilecek ve işgal rejimi karşısında bir caydırıcılık unsuru olacaktır. Bu anlamda Suriye’yi zayıflatan ya da parçalayan her türlü gelişmenin karşısındayız” cevabını verdi.
Birçok kimsenin kısa süreli olacağına inandığı Kudüs intifasının 4 ayı aşkın süredir kesintisiz devam ettiğine dikkat çeken Mahmud ez-Zahar, 1987’deki birinci intifadanın kıvılcımlarının Gazze’nin işgalden kurtulmasına vesile olduğunu hatırlatarak, bu intifadanın da devam etmesini ve farklı zaferlere kapı aralamasını umduklarını ifade etti.
Mısır İhvanı ile aynı yol üzerinde olduklarını reddetmediklerini belirten Zahar, İhvan’ın bölgesel kolları ile organik bağları olmadığını söyleyerek “kendi plan ve programı olan bağımsız bir hareketiz” dedi.
Filistin’de Gazze ya da Batı Şeria şeklinde ayrımlar yapmanın gereksiz olduğunu ifade eden Zahar, “Buraların hepsi Filistin’dir! Filistin’in bir parçasıdır. Ve direniş her yerdedir! Hatta işgal altındaki 1948 topraklarında bile!” dedi.
Abluka ve baskıların Hamas hareketini zayıflatmayı başaramadığını ifade eden Mahmud ez-Zahar, Hamas hareketinin direnişten asla vazgeçmeyeceğinin altını çizerek “İsrail’i 51 günlük savaşta yenilgiye uğrattığımız gibi yine yenilgiye uğratacağız. İki devletli çözüm önerilerinin hiçbir geçerliliği yoktur” dedi.
Son olarak Hamas ile İran arasındaki ilişkilerin iyi olduğuna, kötü olması için hiçbir gerekçe olmadığına değinen Zahar, iki tarafın da Siyonist işgal rejimi karşısında direnişi yükseltme hedefi etrafında kenetlendiğini belirtti.