Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, işgalci İsrail’in Filistin toprakları üzerindeki planlarıyla geleceğini güvence altına alamayacağını söyledi.
Katar’dan video konferans yoluyla, geçen ay hayatını kaybeden Hamas Siyasi Büro Üyesi ve eski Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmed el-Kurd’un ailesini arayan Heniyye, merhumu rahmetle yad etti.
Heniyye, İsrail’in ilhak planı, ABD’nin “Yüzyılın Anlaşması” adını verdiği sözde Orta Doğu barış planı, yerlerinden edilen Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkından vazgeçilmesi, 1948’den beri işgal altındaki topraklarda Yahudileştirme çabaları ve Gazze ablukasının, Filistin toprakları üzerindeki işgalci İsrail’in geleceğini güvence altına alamayacağını vurguladı.
Heniyye, “Kudüs’ümüze ve Mescid-i Aksa’mıza geri döneceğiz. Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı işgalci İsrail’in postallarından kurtaracağız. İşgalcileri, Kudüs ve tüm Filistin topraklarından kovacağız.” ifadelerine yer verdi.
Bu arada bugün İşgal altındaki Kudüs’te oturan binlerce Müslüman, sabah namazını Mescidi Aksa’da eda etti. El-Halil’de ise işgal güçleri, Hz. İbrahim Camii’nin girişlerini kapatarak sabah namazını eda etmeye gelen vatandaşları engelledi.
Korona salgını nedeniyle 2 aydan uzun bir süre kapalı kapan Mescidi Aksa’nın avlusu, aileleriyle sabah namazını kılmak için gelen Filistinli vatandaşlarla doldu.
Dün Kudüslü aktivistler tarafından, işgalci İsrail’in kirli planlarına karşı Müslümanlara sabah namazı ve Cuma namazı için Mescidi Aksa’da toplanma çağrıları yapılmıştı.
Diğer yandan işgal güçleri, el-Halil şehrinde yer alan Hz. İbrahim Camii’ne sabah namazını kılmak için gelen Filistinli vatandaşların Camiye girmelerini engelledi.
Irkçı rejim İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, el-Halil’deki Harem-i İbrahim’e ait vakıf arazilerine, “geliştirme ve genişletme projesi” gerekçesiyle “Yahudileştirme” ve “Yahudi yerleşim birimi inşa” planı çerçevesinde el koyma kararını onaylamıştı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, ırkçı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile 28 Ocak’ta Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Orta Doğu barış planında, Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin “İsrail’in toprağı” olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin’e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyordu.
ABD ve İsrailli yetkililerden oluşan ortak komisyon, sözde barış planının ardından söz konusu bölgelerin “ilhakı” için Batı Şeria’da haritalandırma sürecine başlamıştı.