Düşmana karşı teslim olmamak, çeşitli alanlarda söz konusudur fakat en önemlilerinden biri, savunma alanındadır. İslam İnkılabı Rehberi her zaman ülkenin savunma gücünün kuvvetlendirilmesine vurgu yapmıştır. Buna rağmen önemli olan konu ise Ayetullah Hamenei’nin savunma gücünü, savunma boyutunda ele alarak İran İslam Cumhuriyeti’nin asla savaşı başlatan taraf olmayacağı, her türlü saldırı durumunda kendini kesin tarzda savunması şeklinde söz konusu etmesidir.
Bunun en bariz örneği, terörist Amerika rejiminin Devrim Muhafızları Kudüs Güçleri eski komutanı Korgeneral Kasım Süleymani’ye 3 Ocak 2020 tarihinde düzenlediği terör saldırının ardından İran’ın 8 ocak 2020’de Ayn’ul Esed askeri üssüne saldırı ile kesin karşılık vermesidir. Bilindiği üzere 2. Dünya Savaşından bu yana hiçbir ülke Amerika’nın üslerine askeri saldırı düzenlememişti. İslam İnkılabı Rehberinin “sert intikam” olarak söz ettiği Ayn’ul Esad saldırısı ise Amerika’nın ağır yaptırımlarına rağmen İran’ın düşmana karşı teslim olmayacağını gösterdi.
Batı Asya bölgesi düzeyinde direniş ekseninin güçlendirilmesi ise Ayetullah Hamenei’nin bölgesel alandaki görüş temellerinden bir diğeridir. İslam inkılabı Rehberi her zaman bölgede direniş ekseninin savunucularından biri olarak, eksenin operasyon boyutunda da etkin rolü olmuştur. Suriye krizinin başlamasının ardından Hamas gibi bazı hareketler Suriye gelişmelerini yanlış yorumlayarak Şam yönetiminin çıkarları ile çelişen bazı tutumlar sergilediler. Bunun üzerine bazı çevreler Hamas’ın İran’a yüz çevirdiğini vurgularken İslam inkılabı Rehberi Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’a desteğin altını önemle çizerek, birkaç kişinin hatasını, HAMAS’ın hesabına yazmamak gerektiğini belirtti. Bu geniş bakış açısı sayesinde Hamas’ın günümüzde İran İslam Cumhuriyeti ile yakın ilişkileri devam etmektedir.
Diğer yandan İran içinde ve dışında bazı çevreler teröristler ve destekçilerine karşı Suriye hükümetine destek verilmesinin İran’ın çıkarlarına uymadığını iddia ettiklerinde, İslam İnkılabı Rehberi Şam yönetimine destek vermek ve terörist gruplarla savaşmak üzerine vurgu yaptı. Böylece günümüzde sadece Suriye yönetimi ve toprak bütünlüğünün korunması değil bölgedeki tüm İslam ülkelerinin IŞİD ve türevleri tarafından işgali önlenmiş oldu. İran İslam Cumhuriyeti’nin muhaliflerinin de itiraf ettiği gibi Tahran Suriye krizinden Washington ve Tel Aviv karşısında Batı Asya bölgesinde kendi etkinliğini ve gücünü sağlamlaştırarak çıktı.
Lübnan, Irak ve Yemen’de de İran İslam Cumhuriyeti müttefikleri, üstün konumda bulunuyorlar. Lübnan Hizbullah hareketi günümüzde sadece Lübnan içinde değil Batı Asya bölgesinde de etkin bir aktör sayılır. Irak’ta direniş grupları bu ülkenin gelişmelerinde seçkin rolleri vardır, öyle ki Amerikan terörist güçleri Irak’taki küçük askeri üslerini boşaltmak zorunda kalırken Amerikalı askerlerin ihraç talebi ulusal bir isteğe dönüşmüştür. Yemen’de direniş hareketleri de Suudi liderliğindeki koalisyon güçleri karşısında teslim olmazken üstelik savaşın inisiyatifi ise Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümetinin elinde bulunuyor.
Suudi koalisyon Yemen savaşında zayıf konumda bulunurken geçen yıl Haziran ayında Yemen Ensarullah hareketi sözcüsü Muhammed Abdusselam başkanlığındaki bir heyet Tahran’ı ziyaretinde Ensarullah lideri Abdulmalik Husi’nin mektubunu İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamenei’ye takdim etti. Ayetullah seyit Ali Hamenei söz konusu mektubu Yemen’li heyetin yanında açarak okudu, halbuki onu bir kenara bırakıp daha sonra okuyabilirdi. Bu sembolik hareket ve aynı zamanda gerçek ve samimi davranış, Japonya’nın en yüksek hükümet makamı olan başbakanının Amerika başkanı tarafından bir mektubu iletmek için İslam inkılabı rehberine götürdüğünde Ayetullah Hamenei söz konusu mektubu kabul etmemesinden 2 ay sonra gerçekleşti.
İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei 3 Haziran 2019’da “günümüzde bizim bölgede, batı Asya bölgesinde halkların ortak kelimesi direniştir; direnişi herkes kabul ediyor… bu son yıllarda Amerikalıların Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin’de ve benzeri yerlerde aldıkları bu yenilgiler, direniş grupların direnişi sonucudur. Direniş cephesi bugün güçlü bir cephedir.” dedi.
Ayetullah Hamenei’nin temel fikri görüşlerinden bir diğer önemli konu, Siyonizmle ve istikbar ile mücadeledir. İran İslam cumhuriyetinin büyük kurucusu İmam Humeyni’nin de Siyonizm ve istikbar ile mücadelenin altını önemle çizdiği gibi Ayetullah Hamenei de son 31 yılda İran İslam cumhuriyetinin dünyada benzersiz olan en yoğun baskılara maruz kaldığı bir dönemde bile Siyonizm ve istikbar ile mücadeleden vazgeçmezken üstelik batılı güçlerin Batı Asya bölgesine yönelik planlarını da etkisizleştirdi.
İslam İnkılabı Rehberi Haziran 2018’de İran İslam cumhuriyeti yetkilileri ve Müslüman ülke büyükelçileri ile görüşmede şöyle dedi:
Günümüzde istikbarın (emperyalistlerin) siyaseti, Müslüman halklar arasında, hatta halkların içinde, o milletlerin çeşitli kesimleri arasında ihtilaf ve çatlak oluşturmaktır; bugün siyaset budur. Ve bu, cinayetkâr Amerika ve Siyonist teorisyenler ve planlayıcılarının, Müslüman bölgelerin en önemlilerinden biri olan bizim bölge için tasarladıkları plandır ve siz onun belirtilerini görüyorsunuz: Yemen’deki acı olaylar, Suriye olayları, Irak’ta olan olaylar, ve diğer Müslüman ülkeler. Asıl yol, Müslüman halkların ana noktayı bulmalarıdır; o ana nokta ise İslam toplumu ve İslam ümmetinin istikbara düşmanlığıdır; bu temel konudur. İstikbarın siyasetleri karşısında dursunlar; bu hükümetlerin görevidir, siyasi yetkililerin görevidir, tüm İslam dünyasında dini, kültürel ve siyasi seçkinlerin görevidir. Ve bir diğer esas nokta da siyonist rejim meselesidir ki esasen bu bölgede bu rejimi, ihtilaf çıkartmak, fitne çıkartmak, sorun çıkartmak için İslam dünyasının kalbine yerleştirdiler.
Günümüzde İran, çeşitli alanlarda ve özellikle savunma alanında hiçbir dış güce bağlı değildir, hatta Amerika gibi bazı güçler de İran İslam cumhuriyetine her türlü saldırıdan korkuyorlar. Haziran 2019’da İran hava sahasında Amerika’ya ait modern Global Hawk İHA’nın İran silahlı güçleri tarafından düşürülmesi ardından Amerika başkanı Donald Trump sert intikam alacağı iddiasında bulundu. Fakat İran’ın askeri gücü ve de direniş ekseninde İran müttefiklerin kabiliyetlerini fark eden Amerika yönetimi her türlü askeri eylemden kaçındı.
Bugün de İran ve Venezuela Amerika’nın en yoğun yaptırım ve baskıları altında bulunurken akar yakıt taşıyan İran’ın 5 tankeri, uluslararası sulardan geçip latin Amerika’ya ulaşarak benzin yükünü Venezuela yetkililerine teslim etmeyi başardı.
İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei düşüncelerinin Batı Asya güvenliği sistemi ve düzenine olan etkisinin sonucu, İran İslam Cumhuriyeti’nin Batı Asya bölgesinde en önemli güçlerden biri olarak gündemde olması ve başta Amerika olmak üzere batılı güçlerin kurduğu düzenin sorgulanmasıdır. Ayetullah Hamenei Şubat 2019’da bildirdiği inkılabın ikinci adımı bildirisinin bir bölümünde şöyle buyurdu:
“Muktedir İran bugün de inkılabın başında olduğu gibi müstekbirlerin sorunları ile karşı karşıyadır fakat anlamlı olan bir farkla. Eğer o günlerde Amerika’nın sorunu, yabancı ajanların İran’dan elinin kesilmesi veya siyonist rejimin Tahran elçiliğinin kapanması ya da casusluk yuvasının rezil edilmesi idiyse bugün sorunu siyonist rejim sınırlarında İran’ın muktedir varlığı ve batı Asya bölgesinde Amerika’nın gayrı meşru nüfuz tezgahını kapatmak ve İslam cumhuriyetinin işgal edilen toprakların kalbinde Filistinli mücahitlerin mücadelelerine destek vermesi ve bu bölgenin tümünde direniş ve Hizbullah’ın dalgalanan bayrağını savunmaktır.