Hamas heyeti İran’a gerçekleştirdiği ziyarette Tahran’da yetkililerin çoğuyla görüştü ve bu ziyaret tekrardan Hamas Direniş Ekseninden uzaklaşıyor yalanlarını boşa çıkardı. Ancak bu görüşmelerin en dikkat çekicisi ve önemlisi Hamas heyetinin basına kapalı bir şekilde Kudüs Ordusu komutanı Kasım Süleymani ile gerçekleştirdiği görüşmeydi.
General Kasım Süleymani İslami Direniş Hareketi (Hamas) heyeti ile yaptığı görüşmede şöyle konuştu: Bizim Arabistan’la olan sorunumuz bitecektir. Bu arada farklı taraflarda saf tutanlar zarar edecektir ve herkes kimin, kimin yanında yer aldığını bilecektir.
Sizin savaşınız uzun süreli ve kapsamlıdır. Bütün İslam dünyası size destek vermelidir. Biz, Filistin’in güçlü olmasını ve sizin aranızdaki uzlaşmada başarılı olmayı istiyoruz.
İran İslam Cumhuriyeti’nin Filistin konusundaki duruşu net ve kararlıdır, duruşumuz nükleer anlaşmasından önce neyse hala odur, hiçbir değişiklik yok, biz Filistin’e desteğimizi daha da arttıracağız ve sesimiz daha da gür çıkacak.
Bu görüşmede General Sülaymani detaylı bir şekilde direniş ve İran’ın ona bakışı hususunda konuştu ve şöyle ekledi: İran İslam Cumhuriyetinin Filistin meselesinde tutarlı ve sağlam bir tutumu vardır. Nükleer anlaşmadan önceki tutumu anlaşmadan sonra da geçerlidir ve değişmeyecektir.
Biz, Filistin’e destek vermeyi sürdüreceğiz ve yüksek sesle batıyla yapılan müzakerelerde “Nükleer anlaşma sağlanmıştır ve onun haricinde hiçbir konu ele alınmamış ve herhangi bir muamele gerçekleştirilmemiştir”, vurgusu yapacağız.
Ülkemizin Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in belirlenmiş ve açık bir görevi olduğunu açıkça söyleyebilirim ve o da nükleer anlaşmaydı. Kendisine başka bir konunun ele alınması görevi verilmemişti. Ancak Amerikalılar başka konuları da işe karıştırmak çok uğraştılar.
Biz, Amerika ile ikili ilişkileri bile kabul etmedik. Zaruri konularda ihtiyaç olmasına rağmen onlarla hiçbir konuyu ele almadık. Bunu size vurguyla söyleyebilirim ki, onlar baskılarını ve yaptırımlarını on katına da çıkarsalardı biz asla Filistin davasından vaz geçmezdik. İşte bu nedenle Amerika kongresinin İran terörizme ve Filistin’e destek veriyor iddiasıyla İran karşıtı tutumlarında dayattığını görüyorsunuz.
Bildiğiniz üzere bazıları bizim kendi çıkarlarımızdan dolayı Filistin’e destek verdiğimizi söylüyorlar. Ancak bu söz İslam İnkılabının başından beri doğru değildi ve değildir. Çünkü biz, asla Filistin meselesinde Amerika ve diğerleriyle müzakere etmeye yanaşmadık.
Bizim Filistin’e desteğimizin süreceğini kardeşlerinize söylemenizi vurguluyorum. Çünkü bu, bizim asıl ve inançsal tutumlarımızdan olup bizimle Allah arasında olan bir meseledir ve Filistin bizim için akidevi bir mesele olarak kalmaya devam edecek..
İran’ın Filistin’e ne ölçüde destek verdiğine de değinen General Kasım Süleymani şöyle ekledi: Bazen desteklerimiz azaldı ve bu bizim Filistin meselesindeki siyasi tutumumuzun değişmesinden değil de iktisadi şartlardan kaynaklanıyordu. Çünkü bizim temel inançlarımızda bir değişiklik yaşanmamıştır. Filistin her zaman olduğu gibi bize göre bir inanç olarak kalacaktır.
İran’ın diğer İslam ülkelerinin Filistin direnişine yardım etmesine karşı çıkmadığına değinen Kasım Süleymani şöyle devam etti: Biz, İslam ülkelerinin size yardım etmesine muhalif değiliz. Bilakis Filistin’in yanında yer alacak her İslam ülkesinin elini öpüyoruz ve bu hususta bir sorunumuz yoktur. Aksine bu ülkelerin direnişe yardım ve destekleri mutluk vericidir.
Bölgenin geçici sorunlarına kimsenin müdahale etmemesini ümit ederiz. Bizim Arabistan’la olan sorunumuz bitecektir. Bu arada farklı taraflarda saf tutanlar zarar edecektir.
Süleymani, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “İran’da mesele Filistin olduğu zaman herkes devrimci olur, herkes Filistin’i sever, Filistin bizim iç meselelerimizde bile etkilidir. İran’da Filistin’e karşı olan kimse siyaseten bir yere gelemez ve siyasi karar mercilerinde söz sahibi olamaz. Bu, nerede gerçekleşebilir?”