BM’nin, Yemen savaşı ve Suudi petrol firması Aramco tesislerine yönelik saldırı meselesine karşı çifte yaklaşımı, bu örgütün küresel barış ve güvenliğin garantörü olmak gibi temel görev ve misyonundan uzaklaştığını gösteriyor.
2019 yılında Suudi petrol firması Aramco tesislerine yönelik saldırılarda kullanılan silahların İran menşeli olduğu iddiası ve bununla birlikte Suudi koalisyonun isminin BM Çocuk Haklarını İhlal edenler Listesi’nden çıkarılması, bu uluslararası teşkilatın misyonu ile asla uyuşmuyor ve BM’nin Arabistan ve ABD’nin para ve zorbalığı tutsağı olarak, siyasi baskıları karşısında boyun eğdiğini gösteriyor.
BM, Arabistan ve ABD’nin para ve zorbalığının etkisi altında kalarak, siyasi yaklaşım sergilemek zorunda kalmış bulunuyor. Bu bağlamda BM Sekreteryası son günlerde Aramco tesislerine yönelik kullanılan füzelerin İran menşeli olduğu iddiasında bulunurken, Suudi koalisyonun Yemen’de her gün işlediği cinayet ve saldırılarına karşı göz yumdu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, pazartesi günü Suudi koalisyonun ismini çocuk haklarını ihlal edenlerin listesinden çıkartması, bir kez daha tepki ve itirazlara yol açtı. Oysa bundan önce BM, Suudi koalisyonun Yemenli çocukları katliam ettiğini itiraf etmişti.
BM ekim 2017’de Suudi koalisyonu Yemen’de yaklaşık 700 çocuğu katletmek ve yaralamaktan, onlarca okul ve hastaneye saldırmaktan dolayı kara listeye aldı, ancak bugün Suudi Arabistan’ın tehdidiyle bu koalisyonu sözkonusu listeden çıkarmış oldu.
Bu Bağlamda açıklama yapan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Seyyid Abbas Musevi, Suudi Arabistan’ın para ve ABD’nin zorbalıkla uluslararası mekanizmayla dalga geçtiklerini belirtti.
Musevi, dün twitterden yaptığı açıklamada, ‘BM sekreterliğinin İran aleyhinde asılsız iddiaları gündeme getirmesinden bir kaç gün sonra, Suudi rejiminin Yemen’deki cinayetlerine göz yumduğunu ve bu rejimi, daha önce Yemenli çocukları ve sivilleri öldürdüğü sabit olan suç listesinden çıkarmıştır’ dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Seyyid Abbas Musevi, Suudi koalisyonunun isminin BM Genel Sekreteri tarafından çocuk hakları ihlalcileri listesinden çıkarılmasına tepki göstererek, “BM Genel Sekreteri Antonio Guterres uluslararası kuruluşların birçok Yemenli çocuğun öğrenci otobüslerine, evlere, okullara ve hastanelere yapılan saldırılarda hayatını kaybettiği açıklamalarına rağmen, Suudi koalisyonunun ismini çocuk hakları ihlalciler listesinden çıkarmıştır” dedi.
2015 yılından itibaren Yemen savaşının sürmesi, her gün çocuk ve kadınlar dahil Yemenlilerin katliam edilmesi, Yemen’in sağlık gibi hayati alt yapı tesislerinin yok edilmesi ve daha önemlisi bu ülkeye yönelik Suudi koalisyonun abluka ve yaptırımının sürmesi ile BM dahil uluslararası örgütlerin atıl politikası arasında anlamlı bir ilişki var.
Bu çerçevede Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Sözcüsü Zeyfullah eş Şami salı günü yaptığı açıklamada, BM’nin Suudi koalisyonun ismini Yemen’de çocuk haklarını ihlal edenler listesinden çıkarma kararının uluslararası örgütlerin prestijini ve ilkelerini sorgulamaya açtığını kaydetti.
Suudi koalisyonun isminin çocuk haklarını ihlal edenler listesinden çıkarılması esasında bu koalisyona Yemen’de yerleşim alanlarına saldırılar ve çocuklar dahil sivillerin katliamının sürdürmesi için yakılan yeşil ışıktır.
BM işte bu çifte yaklaşımı, dünya kamuoyu için Yemen savaşının 5 seneden sonra neden hala devam ettiğini aydınlatıyor. Bu uluslararası örgütün bu siyasi yaklaşımı ışığında Yemen savaşının son bulması için aydın bir ufuk görmek mümkün değil ve böylesi koşullarda BM, Yemenli çocukların haklarının ihlali ve Suudi koalisyonun Yemen’deki diğer girişimleri karşısında sorumlu olacaktır.