İran İslam Cumhuriyeti ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi beş üyesi olan ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya’ya ek olarak Almanya’nın oluşturduğu P5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakereleri sonucunda bir çerçeve anlaşmasına ulaşıldı. 18 ay süren müzakerelerde, ABD’nin İran’a beş temel konuda taviz verdiği ifade ediliyor. ABD’nin müzakerelere başlarken kırmızı çizgi olarak ifade edilen ve baştan hedeflenen şartlar İran’a kabul ettirilemedi ve ABD bu şartlarından geri adım atmak durumunda kaldı.

ABD Başkanı Barack Obama, İran’la varılan çerçeve anlaşmasını ve bu yaz imzalanacak nihai anlaşmayı ABD Kongresi’ndeki muhalifleri olan Cumhuriyetçilere kabul ettirmeye çalışıyor. Demokratlar ve Beyaz Saray, bu beş maddedeki tavizleri, 18 ay süren müzakerelerin sonnucu olarak ifade ediyor. Cumhuriyetçiler, anlaşmaya şüpheci ve eleştirel olarak bakıyor.

ABD’NİN VERDİĞİ BEŞ TEMEL TAVİZ

1) Uranyum zenginleştirmeyi yasaklamak

5+1 ülkeleri ile İran arasında müzakereler başlamadan önce Obama yönetim ve BMGK, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurmaya kararlı olduklarını belirtiyorlardı.

Ancak çerçeve anlaşması imzalandığında, İran’ın uranyum zenginleştirmesine ve plutonyum üretmesine ‘sivil hedefler’ çerçevesinde göz yumuldu. 2009 yılından bu yana ABD’nin temel taleplerinin başında “sıfır (uranyum) zenginleştirme” yer alıyordu.

Anlaşmayı eleştirenler, İran’a sivil amaçlar için uranyum zenginleştirme izni verilmesinin tehlikeli olduğunu, bunun kısa süre içerisinde silah üretmek için kullanılması riskinin oldıuğunu ileri sürüyor.

2) Santrifüj sayısını 1500’le sınırlamak

Obama yönetimi müzakerelerin başında İran’ın nükleer faaliyet için bulunduracağı santrifüj sayısını 500 ila bin 500 arasında tutmayı hedeflediklerini söylemişti. Ancak müzakerelerin sonunda İran’ın 6 bin 104 santrifüj bulundurmasına izin verildi.

ABD’deki muhalefet bunun ABD adına bir başarısızlık olduğunu ifade ediyor.

3) Gizli nükleer santralleri kapatmak

ABD müzakerelerin başında, İran’ın gizli olan Fordow uranyum zenginleştirme üssü ve Arak ağır su reaktörünün kesinlikle kapatılmasının gerektiğini belirtmişti. ABD Başkanı Obama da bu konuyla ilgili olarak; “İran’ın başka santrale ihtiyacı yok. İran’ın barışçıl nükleer programı için Fordow ve Arak gibi güçlendirilmiş gizli santrallere ihtiyacı yok” demişti.

Ancak Arak ve Fordow santralleri hala çalışır vaziyette. Fordow’da bin santrifüj bulunmasına izin verilecek, Arak da plutonyum üretmeye devam edecek.

4) İran’ın balistik füze programını sonlandırmak

ABD müzakerecileri, İran’ın nükleer savaş başlığı taşıyabilen balistik füze programını sonlandırma taleplerinden de müzakereler sürecinde vazgeçti. Obama yönetimi bu konuyla alakalı olarak, nükleer müzakerelerle balistik füze konusunun birbirinden ayrılması gereken konular olduğunu ifade ediyor.

5) Anlaşmanın 20 yıl sürmesi hedefi

ABD, müzakerelere başlarken varılabilecek muhtemel bir uzlaşı sonrasında imzalanacak anlaşmanın en az 20 yıl geçerliliği olmasını istiyordu. Ancak müzakerelerin sonucunda gelinen noktada, anlaşmanın 10 ile 15 yıl bir geçerliliği olması bekleniyor. İran’ın nükleer faaliyetlerine getirilen kısıtlamalar, en fazla 15 yıl sürecek.