Afganistan’da Taliban grubu uluslararası toplum ile iyi ilişkiler istediğini duyurdu.

Taliban Afganistan çıkarlarının uluslararası toplumun çıkarları ile aynı yönde olduğunu vurgulayarak bu yüzden diplomasi yolundan iyi ilişkilerin kurulmasına vurgu yaptı. 

Kaba kuvvetle Kâbil’de kontrolü eline geçiren Taliban grubu sözcüsü Zebihullah Mucahid’in uluslararası toplum ile ilişkileri hakkındaki açıklamaları, Taliban’ın, uluslararası topluma, kendilerinin militan bir gruptan karşılıklı etkileşimli bir gruba geçtiği görüntüsünü aşılamaya çalıştığını gösteriyor. Taliban grubun yetkilileri son zamanlarda tutumları açıklamak ve mektuplaşmakla uluslararası ekonomik ve maddi yardım ve destek almaya çalışıyorlar.

Taliban uluslararası sahnede diplomatik davranışlar sergilemekle, 20 yıl önceki Taliban’dan uzaklaştığını ve karşılıklı etkileşimi savaş ve kanın yerine tercih ettiğini göstermeye çalışıyor. fakat uluslararası toplum ve  hatta Afganistan’ın içinden bile gelen görüşler, Taliban grubunun bizzat uluslararası toplumla yapıcı teamül ortamını hazırlayabileceği yönündedir.

Kâbil’in ele geçirilmesi ardından Taliban grubu uluslararası toplumun desteğini almak için kapsayıcı bir hükümet kurmak istediğini ilan etti fakat pratikte buna uymadığı gibi üstelik şer’i meseleleri bahane ederek sıkı ve zorba kurallar uygulayarak Afganistan toplumunun medya, siyasi ve kültürel tüm ortamları kapatmaya başladı. 

Uluslararası toplum da defalarce, Taliban’ın davranışı, uluslararası toplumun Afganistan’ın siyasi arenasındaki yeri hakkındaki görüşünün temelini oluşturduğunu ilan etti. Aksi halde bu grubun Afganistan’daki hakimiyetini zorlaştıracak muhtemel yaptırımların uygulanması ile karşılaşacaktır. 

Bu bağlamda siyasi meseleler uzmanı Asıf Aşina şöyle diyor:

Afgan vatandaşları son 20 yılda siyaset, ekonomi ve insani gelişme açısından önemli ölçüde büyüdü. Fakat onları görmezden gelen Taliban, hükümetlerinin Afgan toplumu ve uluslararası arenada pek hoş karşılanmayan ideolojik boyutunu vurgulamaya devam ediyor.

Afganistan’daki siyasi, etnik ve dini akımların ve grupların tanınması, kadın haklarına saygı, medya ve sivil faaliyetler özgürlüğüne saygı, Taliban ile yerel, bölgesel ve uluslararası işbirliği mekanizmaları arasında yer alıyor.

Taliban, iktidarın paylaşılması ve etnik grupların ve dinlerin iktidara katılımı için herhangi bir kapı aralığı bırakmazken ve hatta hiçbir yerel grubun bile onaylamadığı kendi kabinesinin faaliyetine ısrar ederken, uluslararası topluma Taliban ile işbirliği ve birliktelik için hiçbir çekici yönü bırakmıyor. 

Bu da 21.asırda yönetim gereksinimleri ve yaşam araçlarının 20 yıl öncesinden çok daha farklı olduğunu gösteriyor.

Artık pek çok iş, uzmanlarının üniversitelerde eğitim gören ve çeşitli merkezlerin kontrolünü elinde bulunduran kadın ve erkeklerden oluşan internet ve araçları vasıtası ile yapılıyor. Bu yüzden Taliban’ın eğitim ve öğretim konusundaki  tüm kısıtlayıcı ve baskıcı yöntemleri ile toplumun yanlızca bir bölümünü eğitim ve istihdamdan mahrum bırakmakla kalmıyor üstelik Afganistan toplumunu da uzmanlardan boşaltıyor.

Siyasi meseleler uzmanı Nergis Etemad Taliban’ın davranışını değerlendirerek şöyle diyor:

Taliban’ın davranışında geçmişe göre hiç bir değişiklik yok üstelik, Taliban uluslararası toplumdan önce Afgan halkının ilgisini çekmeli ve bu da ülke halkının haklarına saygıdan başka yolla gerçekleşemez. 

Her halükarda Taliban’ın uluslararası toplum ile etkileşim vurgusu umut verici bir gelişmedir, fakat pratikte bunu ispatlamalı, böylece Taliban hakimiyetine yönelik kamu ve uluslararası güven oluşabilir.