Avrupa Birliği, aylar süren müzakereler ve tartışmalardan sonra Yunanistan ve İtalya üzerinden gelen sığınmacıların üye ülkelere adil bir şekilde dağıtılması konusunda anlaştı ancak mülteci olarak kabul edilme kriterlerinde ‘din’ unsurunun öne çıkarılması, Müslümanlara yönelik ayrımcılığı bir kez daha gün yüzüne çıkardı.

AB’nin kota sistemine karşı çıkan Slovakya, Suriyeli göçmenlerden sadece Hristiyan olanları kabul edeceğini resmen açıklayarak, ayrımcılığın Birlik içerisinde kurumsallaşmasına neden oldu. Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun 100 Hristiyan Suriyeli göçmeni kabul edeceklerini açıklamasından sonra İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Ivan Metik, ülkelerinde cami olmadığını, bu nedenle Müslümanların ülkeye uyum sağlamalarının zorlaşacağını ve amaçlarının toplumsal uyumu sağlamak olduğunu ileri sürdü.

Dini ayrımcılıkta eski doğu bloku ülkelerinin öne çıktığı görülürken, Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milos Zeman daha önce basına yansıyan ifadelerinde, kültürel farklılıklarından dolayı Müslümanlardan ve Kuzey Afrika ülkelerinden sığınmacı kabul edilmemesi gerektiğini açıklamıştı.

İlk Hristiyan Mülteci Talebi Avusturya’dan

AB üyesi ülkeler içerisinde, Hristiyan mülteci kabul edeceğine ilişkin ilk açıklama Avusturya hükümetinden gelmişti. Avusturya İçişleri Bakanı Johanna Mikl-Leitner, Ekim 2013’de gerçekleştirilen genel seçimler öncesinde bin Suriyeli sığınmacı alınacağı ve bunların Hristiyanlardan seçileceğini belirterek, “Kabul edeceğimiz bin mülteci öncelikle Hristiyan kadın ve çocuklar olacak” ifadelerini kullanmıştı. Tepkilerin ardından bir daha dillendirilmeyen “Hristiyan mülteci” konusu kısa sürede unutuldu.

Bulgaristan yalanladı, Macar Müslümanlar tedirgin

Alman haber ajansı DPA ve “Welt” gazetesi de, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Bulgaristan’ın sığınmacı kabul ederken “Hristiyan” kriteri uyguladıklarını ve  Müslüman göçmen kabul etmeyecekleri haberlerini gündeme getirdi. Haberlerde, Çek Cumhuriyeti’nin 70, Polonya’nın 50 Hristiyanmülteci kabul edeceğini, Bulgaristan’ın ise nüfus yapısı değişmesin diye Müslüman mülteci kabul etmeyeceği ileri sürüldü.