Seyyid Hasan Nasrullah,  Lübnan’ın güneyinde düzenlenen direniş ve zafer şenliğinde  yaptığı konuşmada, bugün tarihin yeniden farklı isimlerle ve unvanlarla tekerrür ettiğini  belirterek;  bugün bölgede ülkeleri, milletleri ve orduları tehdit eden projenin,  vahşi tekfirci  projesi olduğunu söyledi.

Hizbullah genel sekreteri,  IŞİD ve en’Nusra cephesini bu projesinin çok net örnekleri olarak nitelerken,  bu grubun küçük bir grup olmadığını, aksine  yaygın bir grup olduğunu,  medeniyet ve insanlık karşısında kan dökme, cinayet, kafa kesme gibi  vahşiliğini gösteren bir cinayet şebekesi olduğunu söyledi.

Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, siyonist İsrail rejimi karşısındaki mücadelede verdikleri destekten dolayı İran ve Suriye’yi övdü.

İran ve Suriye’yi,  direnişin zaferlerinde etkili olan vefalı  dostlar olarak  nitelerken, 2000 yılındaki  savaşta Lübnan Hizbullah hareketinin   İsrail’e zillet içinde bir yenilgi  tattırmasının Lübnan’ın zaferi için yeni bir dönemin başlamasına  vesile olduğunu hatırlattı.

Irak ordusunun Diyale ve Selahaddin eyaletlerinde Amerika’nın yardımları olmaksızın  teröristlere karşı zafer elde ettiğini belirten Nasrullah, ‘Ama, Ramadi’de Amerika’nın yardımlarını beklerken yenilgi aldı ve  bundan dolayı milletler kendi güçlerine dayanarak ve kendilerine inanarak, imanla kendi sorunlarını halletmeliler” dedi.

Hizbullah genel sekreteri, bölge milletlerinin kendi gerçek dostlarının  peşinde olmaları gerektiğini hatırlatarak, İran İslam cumhuriyetinin bunların başında geldiğini söyledi.

Nasrullah,  Yemen konusuna da değinerek, Arabistan’ın Yemen’e ağır saldırılar  gerçekleştirdiğini ve ama hiçbir hedefe ulaşamadığını ve ulaşamayacağını belirterek, ‘çünkü bu düşmanlık ve saldırı, Yemen ordusu, halkı ve direnişine karşıdır’ ifadesini kullandı.

Nasrullah, direnişin Suriye’de mücadelesine işaretle,  her zaman İsrail’i bir düşman olarak gördüklerini bundan dolayı bu rejimin bütün faaliyetlerini dikkatle izlediklerini ve düşman karşısında bir an bile gafil olmayacaklarını söyledi.