Şehit ailelerini ziyaret eden Bilal Şaban oradan Filistin Gençlik Merkezi’ne geçti ve Filistinli grupların temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirdi.

Konuşmasına Geri Dönüş Komiteleri Sekreteri Ebu Firas Ahmed’i selamlayarak başlayan Şeyh Bilal Şaban Filistinlilerin çok büyük bir sorumluluğu üstlendiklerini ifade etti.

İslami Cihad Hareketi adına konuşma yapan Seyyid Ebu Liva ise kampta yaptığı konuşmada Filistinli mülteci kamplara kol kanat gerdikleri için Şeyh Bilal Şaban’a ve rahmetli Şeyh Said Şaban’a teşekkürlerini sundu.

Ebu Liva kampların Filistinliler için son durak olduğunu, bu yüzden maruz kaldıkları fitneler karşısında uyanık olmaları gerektiğini vurguladı.

Öte yandan Filistin halkını ve kampta bulunan grupları selamlayarak konuşmasını sürdüren Şeyh Bilal Şaban, Filistinlilere “Müminler ancak kardeştir” ayetini hatırlatarak uyarılarda bulundu ve milyonlarca insanın kanının akıtıldığını, akan kanın en büyük tanığının da Filistinliler olduğunu ifade etti. Bilal Şaban, Müslümanların var olan güçlerinin %10’unu harekete geçirmeleri durumunda, Siyonist düşmanın yerle bir olacağını ifade etti. “Biz Amerika’dan yardım almak zorunda değiliz”  diyen Şaban, Müslümanların her türlü imkânı ellerine bulundurduklarını vurguladı.

Şeyh Şaban sözlerini şöyle sürdürdü: “’Sizin ümmetiniz tek bir ümmettir ve ben sizin Rabbinizim, o halde bana kulluk edin’ ayetindeki ‘Sizin ümmetini tek bir ümmettir’ bölümü ihmal edildiği takdirde o zaman ‘Birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz elden gider…’ bölümünün muhatabı olmuş olursunuz. Akıldan yoksun insanların siyaset sahnesine atıldığı, düşüncülerin din adı altında pazarlandığı bir zamanda çözüm Allah’ın ayetlerine hızlı bir şekilde dönüş yapmaktır.”

İslam’ın bir hayat projesi olduğunu söyleyen Şeyh Bilal Şaban, İslam’ın zorluklardan, sıkıntılardan uzak bir din olduğunu söyledi ve sözlerini sürdürdü: “Biz bugün İslam coğrafyasında sürekli ölümlere şahit oluyoruz. Ortadoğu kan gölüne dönmüş durumda… Ancak bütün bunların karşısında İsrail refah içerisinde yaşamaya devam ediyor, tek bir patlama haberi duymuyoruz.”

İslam coğrafyasının kendi içerisinde bölünmelere maruz kaldığını söyleyen Şaban, bunun “Muhammed resuldür. Onun beraberinde olanlar ise kâfirlere karşı çok şiddetli kendi aralarında da merhametlidirler” ayetini ihmal ederek kendi aralarında merhametli olamayışlarından kaynaklandığını belirtti. Şeyh Bilal Şaban siyasi bir tartışmaya girmeye ya da uzun araştırmalar yapmaya gerek olmadığını, netice itibariyle bugün Arap’ın, Kürt’ün, Türk’ün, Pers’in, Sünni’nin, Şii’nin birbirine girdiğini, bunun ise Siyonist işgalin ömrünü uzatmaktan başka hiçbir sonuç getirmediğini ifade etti. Tüm gayretleri, çabaları Siyonist düşmanı yenilgiye uğratmak için harcamaya çağıran Şeyh Şaban, Ebu Cehillere rağmen Selman-ı Farisçe sağlam durarak “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın” emrinin gereğini yerine getirmeye davet etti ve şu ayetle sözlerini sonlandırdı: “Size karşı savaşanlara karşı siz de savaşın ve haddi aşmayın. Allah haddi aşanları sevmez.”