Beyrut’ta gerçekleşen toplantıda, ümmetin fitneci güçlere ve şer odaklarına karşı vahdeti sağlamasının önemi üzerinde duruldu. Zalimlere, tağutlara ve İslam adı altında yakıp yıkanlara, insanları en çirkin şekillerde öldürenlere karşı hep birlikte saf olmak ve İslam’ın yapılan tüm bu yanlışlıklardan beri olduğunu ifade etmek gerektiğine dikkat çekildi.

Her iki taraf da ayrılıkları körükleyenlere karşı uyanık olmak gerektiğinin altını çizdiler. Amerika’nın ve İsrail’in projeleri karşısında ümmeti sağlam durmaya çağıran taraflar, tekfircileri kullanarak yön şaşırtmaya çalışanlara karşı istikametin Filistin ve direniş olduğunu belirttiler.  Siyonistlerin bölgeye verdikleri zarara dikkat çeken taraflar, Kudüs’ü Yahudileştirmeye, Aksa’yı ve diğer tüm mukaddesatı ele geçirmeye çalıştıklarına vurgu yaptılar.

Tekfirci anlayışa da değinen taraflar, son olarak ümmetin âlimlerini, müfekkirlerini, edebiyatçılarını dini ve vatani görevlerini yerine getirmeye; ümmetin birliğini bozmaya, ümmeti Filistin davasından koparmaya çalışanlara karşı durmaya çağırdılar.