FİAT’ın sahibi Gianni Agnelli’in oğlu ve tek varisi olan Edoardo Agnelli’nin Müslüman olduğunu ve Müslüman olduğu için İtalya’da, Kasım 2000’de, şehid edildiğini biliyor muydunuz?

Edoardo Agnelli Kimdir?

Haziran 1954 tarihinde New York kentinde doğdu, babası Hıristiyan ve annesi Yahudi idi. Annesi (Marella Caracciolo di Castagneto) bir Yahudi prensesi ve babası senatör Gianni Agnelli, İtalya’ da ünlü ve zengin bir adam idi.

Fiat (Fabbrica Italiana Automobili Torino),

Ferrari,

Lancia,

Lamborghini,

Endüstriyel parçalar,

Birçok özel Bankalar,

Moda, tasarım ve giyim şirketleri,

Önemli gazeteler (LASTAMPA),

(CorriereDellaSera) Alfa Romeo,

Iveco ,

Juventus futbol kulübü,

Buna ek olarak, ailesinin ana hissedarı olduğu birçok bina inşaatları, Yol inşaat şirketleri, Tıbbi malzeme ve helikopter üretim şirketleri vardır.

Dünyanın en büyük aile şirketi, İtalyanın gayrı resmi kraliyet ailesi olarak anılırlar. Ekonomi uzmanlarına göre, Agnelli ailesinin yıllık cirosu yaklaşık 80 Milyar Dolardır.

Dünyanın sayılı zengin ailelerinin birinin Fiat’ın tek varisi, İtalya ve İngiltere’de tahsilini tamamlayan Eduardo; o dönem başkanlığını yaptığı Juventus takımını bırakarak ,dinler konusundaki araştırmaları sonucu İslam’ı seçip Müslüman olmuştur.

İran’ın İtalya’daki büyükelçisi Muhammed Hasan Kadiri naklediyor; Pazar günü olduğu için elçilik çalışmıyordu. Ben kendi odamdaydım. Aşağıdan aradılar ve birisinin elçilik çalışanlarından biriyle görüşmek istediğini bildirdiler. Ben de elçiliğin pazar günü çalışmadığını ertesi gün müracat etmesini söyledim. Lakin güvenlik, gelen şahsın “Allah bütün kapıları açandır.” dediğini bildirdiğinde merakla aşağı indim.25 yaşında uzun boylu genç kendisini takdim etti: Eduardo Agnelli. Ben onun meşhur aileyle bir akrabalığının olup olmadığını sorduğumda o,Gianni Agnelli’nin tek oğlu olduğunu söyledi. Bu tabi ki beni çok şaşırttı. Çünkü bu aile İtalya’nın siyasi ve iktisadi hayatında büyük rol oynuyordu. Eduardo kendi araştırmalarının karanlık kalan taraflarına cevap almak için elçilikten kendisine yardım etmelerini rica eder. Böylelikle de İran elçiliği ile Eduardo’nun sıkı ilişkileri başlar.

Daha sonraları İmam Humeyni (ra) ile görüşmüş ve muhabbet etmiş, geleceğe dair planlar yapmışlardır.

Doğru din seçiminde milyarlarca dolardan olan, çok büyük mirası reddeden, İtalya iş dünyasında çok büyük etkiye sahip olan bu insan sonunda İslam dinini seçtiği için büyük baskılara, manevi ve maddi sıkıntılara maruz kaldı. Onun tüm hakları gasp edildi. Hristiyanlığın merkezi sayılan İtalya’da gün geçtikçe daha çok derinleşen imanından korkuya düşenler son çare olarak onun katledilmesi için plan hazırladılar. Böylece 2000 yılının Kasım ayının 15’i Torino şehrinde İtalya’nın gayrı resmi şahı kabul edilen Agnelli ailesinin tek varisi, İslam dinini seçen Eduardo Agnelli beklenmez bir şekilde kendini yüksekliği 100 metreden fazla olan bir köprüden attı.

İlk bakışta olay intihar eden binlerce Avrupalının intiharlarına benzese de olay araştırıldıkça yeni soru işaretleri ile bu ölüm olayının yeni delillerini ortaya çıkardı. İki yıl hiçbir şekilde araştırmalara müsaade etmeyen baba Gianni Agnelli, olayı araştıran bağımsız araştırmacıların ve birçok gazetecinin de hapsedilmesini sağladı.

2000 yılında İtalya’nın “Juventus” ve İngiltere kulüplerinden birisi arasındaki futbol maçının başlangıcında Agnelli ailesinin tek varisi Eduardo Agnelli’nin zamansız ölümü bir dakikalık saygı duruşuyla anıldı. Ve baba aile lideri Gianni Anielli selamlandı. Onun beklenmedik ölümü İtalya’da infiale neden olsa da bu olay İtalya medyasında anlamsız karşılanmadı. Böylelikle onların birçoğu Eduardo’nun eroin müptelası olduğundan intihar ettiğini yazdı, bazıları da onun artık ruh hastası olduğundan intihar ettiğini yazdılar. Geçmişte söylenenlere göre psikolojik destek almıştı. Olayın ayrıntılarını bugüne kadar ortaya çıkaramayan savcı Vapsini ise olayı araştırdığını söylüyordu. Olaydan sonra Eduardo’nun köprüden düşüp öldüğü yer polis kontrolüne alınıyor. Olayı aydınlatmak isteyen basın mensuplarının hiçbiri olay yerine yaklaştırılmadı. Oradan toplanan deliller saklanıyor, ceset ise otopsiye gönderilmeden ertesi gün Agnelli’lere ait özel mezarlığa defnedilir, bu şekilde de bu olay kapatıldı.

Bir müddet sonra bağımsız gazeteciler bu olayı araştırmaya çalışsalar da baba Gianni Agnelli’nin sert baskıları ile karşılaşarak bu olayı araştırmayı kendi hayatlarıyla oynamak olarak adlandırıp yazılarına son veriyorlardı.

Yakın arkadaşlarından Hüseyin Abdullahi anlatıyor: “Onun ölümünden bir hafta önce biz beraberdik. Ben ertesi gün İran’a gideceğimi ona dedim. O da gitmek istiyordu. Bir an düşündü yakın bir zamanda İran’a geleceğini bildirdi. Bu ülkeden siyasi sığınma alacağını dini-ilmi bir merkezde tahsilini devam ettireceğini söylemişti. Lakin onların son görüşünden bir hafta sonra 2000 yılının 15 Kasımında general Franko köprüsünün üzerinde Eduardo’ya ait arabanın kapıları açık olduğu halde durduğunu gören “Fiat” işçilerinden birisi arabasından iner ve Eduardo’nun arabasına yaklaşır. Araçta kimsenin olmadığını görünce heyecanla yakınlardaki araba tamirhanesine gelir. Hiçbir şey öğrenemez ve tekrar geri döner. Etrafı gezer ve 100 metre yükseklikteki köprüden aşağıda çakılların üzerinde yatan Eduardo’yu görünce bağırır. Ölüm haberi süratle yayılır. Eduardo’nun az sayıdaki dostu bu olayın intihar olamayacağını söylediler. Eduardo’nun yakın dostlarından birisinin araştırmaları ve gösterdiği gerçekler çok ilginçti. Bu gerçekler Eduardo’yu başka yerde öldürüp cesedinin intihar süsü verilip köprüden atıldığını tasdikliyordu. Bu işle uğraşan savcılık işin gidişatını izlemeyi bırakın, hatta bu konu hakkında meraklananları dahi ciddi baskı altına alıyordu. Böylelikle Agnelliler ailesine mahsus büyük mafya, Eduardo’nun ölümünü intihar diye adlandırıp bu işi kapatmış sanıyorlar.