Olaydan yaklaşık 10 ay sonra, geçenlerde 27 Eylül’deki bu olayların bastırılmasında görev alan ve gösterdiği yararlılıklar(!) sebebiyle 3. Dereceden taltif edilen Uygur asıllı bir Çin Polis memurunun itirafları ile bu katliam  su yüzüne çıkmıştır.

“Terör Suçlusu” olarak aranan ve Golırık Kentindeki evi sürekli gözetlenen Nur Mehmet Ömer adlı bir köylünün Annesi, eşi ve kız kardeşinin de bu gözetleme ve baskılardan bıkarak üç Müslüman Uygur kadın bir bombalı eylem gerçekleştirmiştir.

Ailenin kadınları kendilerini teslim olmaya zorlayan İşgal güçlerinin bu talebini reddetmiş ve daha önceden kendilerinin yaptığı benzin bombası ile İşgal güçlerine karşılık vermiştir. Bunun üzerine Çinli işgalciler eve saldırmış ve her üç Uygur kadını da yayılım ateşine tutarak katletmişlerdir. Bir ailenin bütün fertleri yok edilmiş olmaktadır.

Olaylarda İşgalcilerden ölen ve yaralanan olup olmadığı bilinmemektedir. Ancak, üzerine benzin bombası atılan İşgal güçlerinden bir kaçının yanarak yaralanmış olabilecekleri tahmin edilmektedir.